- çalkalamak
- взбалтывать
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük. В.И. Макаров. 2005.
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük. В.И. Макаров. 2005.
çalkalamak — i 1) Sulu bir şeyi sarsarak veya çırparak karıştırmak Fincanını çalkalayıp çalkalayıp diker, dibinde hiç telve bırakmamacasına! A. İlhan 2) nsz İçinde bir şey bulunan bir nesneyi sarsarak sallamak Kahvelerde zar çalkalayan avuçlar görüyorum. Y. Z … Çağatay Osmanlı Sözlük
göbek çalkamak (veya çalkalamak) — göbeğini sağa sola hareket ettirerek oynamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıbıldatmak — çalkalamak … Beypazari ağzindan sözcükler
cumbuldatmak — i Bir sıvıyı kabın içinde çalkalamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çalkalama — is. Çalkalamak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
çalkamak — 1) Çalkalamak Dişim ağrıyor, rakı ile ağzımı çalkadım. Ö. Seyfettin 2) nsz Tahıl elemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
gargara yapmak — bir sıvı ile ağzı veya boğazı çalkalamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yayık yaymak — sütün ayranını ve yağını ayırmak için yayığı çalkalamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
mazmaza — (A.) [ ﻪﻀﻤﻀﻡ ] gargara. ♦ mazmaza yapmak gargara yapmak, ağızda su çalkalamak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
MAZMAZA — Gusül veya abdest alırken, elleri yıkadıktan sonra üç kere ağız dolusu su alıp ağızda çalkalamak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
çırpmak — sallamak,çalkalamak … Beypazari ağzindan sözcükler